Cristopher Johnson Mccandless 12 şubat 1968’de doğmuştur. 1990 yılında Emory Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra üniversite hayatı boyunca biriktirdiği 25.000’e yakın dolarını bir açlıkla mücadele vakfına bağışlar ve kimseye haber vermeden, arabasına atlayıp ortadan kaybolur. 2 yıllık macerası bu şekilde başlar.
Christopher Johnson Mccandless paradan, kariyerden, ailevi sorumluluklardan, toplumsal yükümlülüklerden uzak kalmayı ve hipster bir hayat yaşamayı tercih etmiş.
60’lı yıllarda Amerika’da Hipster akımının etkisiyle gençler ülkeyi otostopla dolaşıyorlarmış. Amerika’da bu insanlara berduş denilirmiş. Mccandless da bundan ilham alarak seyahatinin daha sonraki kısımlarında kendine Alexander Supertramp (Alexander Süperberduş) ismini takıp kendini öyle tanıtmaya başlamış.
Mccandless sadece otostop ve kaçak tren yolculuğuyla ülkeyi baştan aşağı dolaşmaya başlar. Sırt çantasıyla kilometrelerce yol yapar, yolda birbirinden farklı insanla tanışır, çok az yemek ve konforsuz yerlerde konaklayarak özgürlüğünün tadını çıkarır. En sonunda kendini tamamen doğada yaşamaya adamak için Alaska’ya gitmeye karar verir.
Yaklaşık üç ay boyunca Alaska’da yürüyüşünde denk geldiği terk edilmiş otobüste yaşayan Chris, Temmuz 1992’de geri dönmeye karar verir. Fakat geri dönmeye çalıştığında; daha önce kolaylıkla geçtiği Teklanika Nehri’ni kışın su seviyesi yükselmesi sebebiyle geçemez ve otobüsüne geri dönmek zorunda kalır. Asıl yaşam mücadelesi şimdi başlamıştır. Bu noktada Chris artık zorlanmaya başlar. Çok zayıflamıştır ve yemek bulmakta zorluk çeker. En son yemek bulamaması sebebiyle yediği böğürtlenler onu zehirler. Bu noktadan sonra artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir.
Chris yemek bulamaması sebebiyle hayata gözleri yumdu. Chris’in son notlarında “Mutluluk sadece paylaşıldığında güzeldir” yazılıydı.
Yazdığı notlardan görüldüğü üzere, hayata veda ettiğinin farkında olan Chris korku ile değil aslında hayat enerjisi ile doluydu. Yaşadığı her andan çok memnundu. Mutluluğun paylaştıkça güzel olduğunu, ufak şeylerle mutlu olunabileceğini bizlere öğretiyor Alexander Supertramp. Gezdikçe, yeni insanlarla tanıştıkça gelişen vizyonu ile hepimize örnek oluyor. Yaşasaydı eminiz çok fazla şey öğrenebilirdik ondan. Gezmeyi ve öğrenmeyi ve sevmeyi asla aksatmayın.
İspanya, her köşesi açık hava müzesi özelliğine sahip ülkelerin başında geliyor. Milattan önceye dayanan tarihinin…
Erzurum geziniz esnasında aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de elbette ki Erzurum’un eşsiz…
Kafkasya’nın en genç sayılabilecek ülkelerinden biri olan Ermenistan’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Ermenistan seyahatinizi…
Rusya’da denemeniz gereken çok sayıda farklı farklı yemekler yer almaktadır. Çeşitli kültürlerden etkilenilen Rusya’da bu…
Ülkemizin en kuzeyinde yer alan illerinden biri olan Rize, Karadeniz bölgesinin neredeyse en popüler diyebileceğimiz…
Erzincan seyahatinizde aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de hiç şüphesiz Erzincan’ın lezzetleridir. “Erzincan’da…