Ülkemiz bu kadar güzel ve turizm çeşitliliğine sahip bir ülke olunca, sadece deniz – güneş – kum tatili yapmak bu coğrafyaya biraz haksızlık gibi oluyor. Bu sebeple alternatif turizme yönelenlerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Doğayla baş başa olunacak, etrafında yürüyüşlerle huzur bulunacak, en çok da keşfedilecek o kadar çok göl var ki. Türkiye’nin her bölgesinde göller bulunuyor. Bu göllerin birçoğunda yüzebilir, tekneyle dolaşabilir, balık da tutabilirsiniz.
Nemrut’un dibinde yer alan göl, Tatvan ilçesinde bulunuyor. Vanlılar’ın deniz dediği Van Gölü, 3 bin 173 kilometre genişliğe sahip. Derinliği 451 metre olan gölün suları sodalı ve tuzlu. Bu sebeple biyolojik çeşitlilik yok. Göldeki tek balık çeşidi inci kefaliyken, az sayıda plankton türü de yaşamakta. Dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin de Van Gölü’nde bulunduğunu belirtelim. Mikrobiyalitleri, mercan kayalıklarına benzeyen oluşumlar olarak açıklayabiliriz. Doğusunda arkeolojik SİT alanı niteliğinde dört ada bulunan Van Gölü’nde, adalar arasında tur ve su sporları yapılmakta. Gevaş, Tatvan gibi göl kıyısındaki ilçeleri de gezebilir, Ahlat’ta Selçuklu Mezarları’nı görebilirsiniz. Van mutfağının kendine özgü tatlarını da tatmadan dönmeyin.
En Ucuz Van Otobüs Bileti Al >>
Trabzon’un ünlü Uzungöl’ü 1090 metre yükseklikte bulunuyor. Vadi ormanlarla kaplı, çevrede pansiyonlar, küçük oteller, balık lokantaları mevcut. Yazın en sıcak dönemlerinde bile serin olan Uzungöl, göl tatili yapmak için en uygun yerlerden biri. Deniz bisikletiyle gölde gezebilir, çevresindeki birçok yaylada keşif turuna çıkabilirsiniz. Uzungöl’de bol bol fotoğraf çekin, ancak asıl güzel manzara için ikindi vaktini bekleyin. Gölün manzarasına ikindi vakti eklenen bulutlar, manzarayı daha da doyumsuz hale getiriyor. Soğanlı Dağı’na zirveye çıkıp, oradan da eşsiz manzarayı seyredebilirsiniz.
İstanbul’un yanı başında yer alan Sapanca Gölü, 42 kilometre genişliğinde. Bitki çeşitliliği, suyu ve harika doğasıyla her mevsim ziyaretçilerini ağırlıyor. Bölgede, alabalık çiftlikleri, piknik alanları, restoranlar, meyve bahçeleri mevcut. Gölde gezintiye çıkabilir hatta sörf ve yelken yapabilirsiniz. Sapanca’nın merkezindeki tarihi evler, Vecihi Kapısı, Rüstempaşa Camii, Hasan Fehmi Paşa Camii ve lahitler görülebilir.
Kayın, köknar, çam ormanlarıyla çevrili olan gölün çevresi 7 kilometre. Bitki ve hayvan çeşitliliği açısından zengin olan gölün etrafında oteller ve restoranlar bulunuyor. Göl hiçbir akarsu ile beslenmiyor, sadece kaynak sularından oluşuyor. Sarı ve beyaz nilüferlerle kaplı gölün sahilinde sucuk tadabilir, kahvesinde demli çayın keyfini çıkarabilirsiniz. Göl çevresinde fayton turu yapabilirsiniz.
En Ucuz Bolu Abant Otobüs Bileti Al >>
Türkiye’nin beşinci büyük gölü olan İznik Gölü, 298 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Meyve ve sebze bahçeleriyle süslü gölün çevresinde zeytinlikler, bağlar da bulunuyor. Göl kıyısında balık lokantaları, piknik yerleri mevcut. Osmanlı’nın da ilk yerleşim yerleri olan bölgede, 600 yıllık Orhan Bey Camii’nin minaresi görülebilir. Bölge trekking için de uygun. Merkezde bulunan hamam kalıntısı Cenevizliler’den kalma ve 800 yıllık. Tarihte üç kez başkent olan İznik’e gitmeniz için oldukça çok sebep var.
Bafa Gölü, sığ bir tatlı su gölü olup Söke’ye 40 kilometre uzaklıkta Söke – Milas karayolu üzerinde bulunuyor. Geçmişi 2000 yıl öncesine kadar uzanan yöre, ünlü filozof Heraklit’in memleketi. Göldeki üç adada kilise, manastır kalıntıları görülebilir. Kefal, yılan balığı, levrek gibi balıkların tutulduğu göl zeytinliklerle çevrili. Dolmuş gibi çalışan gezi tekneleriyle gölde gezebilir, Heraklia Antik Kenti’ni de ziyaret edebilirsiniz. Labranda Antik Kenti, Milet, Didim ve Lasos diğer gezilebilecek yerler arasında. Almasanız da Milas halılarını görmelisiniz.
Türkiye’nin en büyük dördüncü gölü olan Eğirdir, Isparta sınırları içerisindedir. 517 kilometrekarelik bir alanı kaplar. Günün farklı saatlerinde renk değiştiren göl, genelde camgöbeği rengindedir. Eğirdir Gölü’nde Can Ada ve Yeşil Ada olmak üzere iki ada bulunur. Can Ada, sadece piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Ancak, Eğirdir Gölü’ne gittiyseniz Yeşil Ada’ya uğramadan dönmemelisiniz. Yeşil Ada doğanın güzelliklerinin yanı sıra Ayastefanos Kilisesi ile de dikkat çeker. Bunun yanında; pansiyon olarak da kullanılan ahşap evler, dar sokaklar, balık lokantaları ve balıkçı barınağı ile Yeşil Ada halen eski havasını muhafaza etmektedir. Eğirdir Kalesi, Eğirdir Kervansarayı yine bölgede görülebilecek tarihi eserlerdir.
İspanya, her köşesi açık hava müzesi özelliğine sahip ülkelerin başında geliyor. Milattan önceye dayanan tarihinin…
Erzurum geziniz esnasında aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de elbette ki Erzurum’un eşsiz…
Kafkasya’nın en genç sayılabilecek ülkelerinden biri olan Ermenistan’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Ermenistan seyahatinizi…
Rusya’da denemeniz gereken çok sayıda farklı farklı yemekler yer almaktadır. Çeşitli kültürlerden etkilenilen Rusya’da bu…
Ülkemizin en kuzeyinde yer alan illerinden biri olan Rize, Karadeniz bölgesinin neredeyse en popüler diyebileceğimiz…
Erzincan seyahatinizde aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de hiç şüphesiz Erzincan’ın lezzetleridir. “Erzincan’da…