Yaşamı boyunca birçok seyahate çıkan ve birçok farklı şehir gören Atatürk’ün konakladığı en güzel evleri sizler için derledik.
Atatürk’ün 1923 yılında Adana’ya geldiğinde konakladığı ev, Atatürk’ün doğum gününün 100. yılı dolayısıyla 1981 yılında Atatürk Evi Müzesi olarak düzenlenmiştir. Bu müzede Atatürk’ün Adana seyahati ile ilgili bilgiler anlatılırken, ilgili belge ve fotoğraflarla beraber sergilenmektedir.
Atatürk’ün hayatı boyunca en uzun süre konakladığı köşk olan Ankara Müze Köşk, 1921-1932 yılları arasında Atatürk’ün konut ve çalışma mekanı olmuştur. Türkiye tarihinin en önemli olaylarından birçoğuna tanıklık etmiş bu köşk, 1950 yılında müze olarak halka açılmıştır. Ankara’dakilerin kesinlikle gezmesi gereken bu yapıya giriş ücretsiz.
1935 yılında Alanya’ya gelen Atatürk’ün konakladığı ev olan bu yapı, sahibi tarafından Kültür Bakanlığı’na hibe edilmiştir ve 1987 yılında, restorasyon sonrası ziyarete açılmıştır. Müzede Atatürk’ün Alanyalılara yazdığı bir telgraf ve özel eşyaları sergilenmektedir.
1895’te inşaatı tamamlanmış olan bir köşk olan Bursa Atatürk Evi Müzesi, cumhuriyetin 50. yılında müzeye dönüştürülmüş ve ziyarete açılmıştır. Köşkteki eşyaların neredeyse tamamı Atatürk’ün konakladığı zamanda kullandığı orijinal eşyalardır.
Diyarbakır surlarına 2.5 km uzakta olan köşk, geleneksel Diyarbakır evleri formunda siyah beyaz kesme taşlardan yapılmıştır ve Malabadi Köprüsü’nü de görebileceğiniz muhteşem bir manzaraya sahiptir.
Eskiden Alman konsolosluğu olarak kullanılan yapı, 1890’lı yılların mimari özelliklerini göstermektedir. Kongre hazırlıkları döneminde Atatürk ve arkadaşları bu evde 52 gün konaklamıştır. Atatürk evi olarak düzenlenmesi ve müze olarak açılması ise 1984 senesinde olmuştur.
Atatürk ve eşi Latife Hanım’ın 1925 yılında gerçekleştirdikleri Mersin gezilerinde konakladıkları ev, sivil mimarinin en güzel örneklerinden biridir ve düzgün kesme taş ile yapılan bir dış görünüme, iki katlı bir yapıya sahiptir.
Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresi zamanında konakladığı evdir. 1978’de restorasyon geçirerek Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır, 1988 yılında Etnografik eserlerin Etnografya Müzesi’ne taşınmasından sonra Atatürk Müzesi olarak anılmaya başlanmıştır. Diğer müzelerde olduğu gibi, Pazartesi günü hariç her gün ziyarete açıktır.
1998’de müze olarak açılan yapı, daha sonra büyük çaplı bir rezervasyon geçirmiş ve 2006’da tekrar açılmıştır. Yeni versiyonu ile çağdaş müzecilik anlayışına bağlı bir görünüme sahip olmuştur.
Çiçekli büyük bahçesi ile Trabzon’un en güzel evleri arasında sayılmakta ve Trabzon’da görülmesi gereken yerler arasında sayılmaktadır. Trabzon’a hakim olan bir manzarası ve Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan bir görünümü vardır.
İçerikte kullanılan bazı materyallerin kaynakçaları:
İspanya, her köşesi açık hava müzesi özelliğine sahip ülkelerin başında geliyor. Milattan önceye dayanan tarihinin…
Erzurum geziniz esnasında aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de elbette ki Erzurum’un eşsiz…
Kafkasya’nın en genç sayılabilecek ülkelerinden biri olan Ermenistan’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Ermenistan seyahatinizi…
Rusya’da denemeniz gereken çok sayıda farklı farklı yemekler yer almaktadır. Çeşitli kültürlerden etkilenilen Rusya’da bu…
Ülkemizin en kuzeyinde yer alan illerinden biri olan Rize, Karadeniz bölgesinin neredeyse en popüler diyebileceğimiz…
Erzincan seyahatinizde aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de hiç şüphesiz Erzincan’ın lezzetleridir. “Erzincan’da…