Şehirleri şehir yapan barındırdığı sanatsal ve kültürel değerlerdir. Öyle şehirlerimiz var ki adını duyduğumuzda kulağımıza bir türkü gelir. Türk halk müziğinin efsaneleşmiş isimleri sadece sanatlarıyla değil doğup büyüdükleri şehirlerle de hafızalara kazınmıştır ve birer şehir simgesi haline gelmiştir. Sayısız sanatçı yetiştirmiş 5 ilimizin sembolü haline gelmiş 5 Türk halk müziği sanatçısını sizler için derledik.
1938’de Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinde doğan Neşet Ertaş, pek çok sanatçıya ilham olan Türk halk müziğinin efsaneleşmiş ismidir. Çocuk yaşta keman ve bağlama çalmaya başlayan Neşet Ertaş babasının yeteneğini keşfetmesiyle müzik hayatına düğünlerde saz çalarak başlamıştır. 2008 yılına kadar da Türk halk müziğine önemli eserler bırakmıştır. Süleyman Demirel tarafından kendisine teklif edilen Devlet Sanatçılığı ünvanını, halkın sanatçısı olmayı daha çok önemsediği için reddeden Neşet Ertaş, abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi olarak bilinir. Unesco tarafından da hayatta olduğu dönemde Türkiye envanterinde “Ulusal Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanı verilmiştir. Neşet Ertaş, 2012’de İzmir’de tedavi görmekte olduğu hastanede kanser sebebiyle hayata veda etmiştir. Kırşehir’de sembol haline gelen Neşet Ertaş, ismi ile Kırşehir’deki caddelerde, okullarda yaşatılmaktadır.
Kahramanmaraş denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri dönemin Karacaoğlan’ı olarak da anılan ozan Aşık Mahzuni Şerif olur. Aşık Mahzuni, 1940 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinin Berçenek Köyü’nde doğmuştur. Türküleri Zeki Müren, Ahmet Kaya, İbrahim Tatlıses, Gülden Karaböcek gibi pek çok ünlü sanatçı tarafından seslendirilmiştir. En önemli eserleri arasında Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem,Merdo,Dostum Dostum, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Çeşmi Siyahım,Yalan Dünya, Ağlasam mı yer alır. Halk ozanı olarak kültürümüze önemli katkılarda bulunan Aşık Mahzuni’nin toplam 453 plağı, 50 kasedi ve yayınlanmış 9 adet kitabı bulunuyor. 17 Mayıs 2002 tarihinde Almanya’nın Köln şehrinde vefat eden Mahzuni’nin mezarı Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgededir. Kahramanmaraş’ta ise ismi son olarak Afşin Sağlık Yüksekokulu ve Afşin Meslek Yüksekokulu’nun yer aldığı yerleşkeye verilmiştir.
Aşık Veysel
Türk halk müziğinin efsane ozanlarından Aşık Veysel, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğmuştur. Çocuk yaşta görme duyusunu yitiren Aşık Veysel, babasının oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başlamıştır. 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer’in yeteneğini keşfetmesiyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başlamış, Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yapmıştır. 1970’li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler tarafından deyişleri düzenlenerek yaygınlaşmıştır. yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etmiştir. Özellikle Şarkışla’yla özdeşleşen ozanın adına burada her yıl Aşık Veysel Kültür ve Sanat Festivali düzenleniyor. Aynı şekilde kendi adına, hayatını anlatan bir de müzesi bulunuyor. Şehirde sokaklara, parklara, okullara da Aşık Veysel ismi veriliyor.
Biletall.com’dan En Ucuz Sivas Otobüs Biletini Bul »
Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Pançol)’da doğup büyüyen efsane türkücü Kazım Koyuncu yalnız Artvin değil, Karadeniz denilince ilk akla gelen müzisyenlerden. Volkan Konak, Fuat Saka gibi büyük müzisyenlerle gerçekleştirdiği Hey Gidi Karadeniz konser dizisinin ardından Nisan 2004’te çıkardığı Hayde albümü ile Karadeniz müziğine adını yazdırmıştır. Ancak bu albümden sonra sanatçıya kanser teşhisi konmuş ve 25 Haziran 2005’te henüz 33 yaşındayken yaşamını yitirmiştir. Ölümü başta Artvin halkı olmak üzere tüm Karadeniz’i yasa boğmuştur. 26 Haziran 2005’te Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen tören sonrasında on binler tarafından Hopa’ya uğurlanmış ve doğduğu köy Pançol’da fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında anıt mezarına taşınmıştır. Memleket sevgisini şarkılarına da yansıtan sanatçı hala Karadeniz’in en önemli kültürel simgelerindendir.
Türkü Bacı olarak tanınan Belkıs Akkale aslen Malatyalıdır. İlk olarak sahneye 1974 yılında henüz 20 yaşındayken çıkan Belkıs Akkale, Ankara Radyosu’ndan Mustafa Geceyatmaz’ın dikkatini çekmiş ve bu kuruma davet edilmiştir. Yaklaşık olarak 6 yıl kadar kurum dışı sanatçı olarak burada görev yapmıştır. Müzik hayatına 1980 yılında TRT’nin kadrolu sanatçısı olarak başlayan Belkıs Akkale, 1982 yılında çıkardığı Dadey adlı albümüyle ünlenmiştir.1990 yılında Kültür Bakanlığı’nda Devlet Solist Sanatçısı olarak göreve başlayan Belkıs Akkale, hala bu görevini sürdürmektedir. Malatya halkı tarafından sevilen Belkıs Akkale’nin ismi şehrin çeşitli sokaklarında, yerlerinde yaşatılmaktadır.
İspanya, her köşesi açık hava müzesi özelliğine sahip ülkelerin başında geliyor. Milattan önceye dayanan tarihinin…
Erzurum geziniz esnasında aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de elbette ki Erzurum’un eşsiz…
Kafkasya’nın en genç sayılabilecek ülkelerinden biri olan Ermenistan’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Ermenistan seyahatinizi…
Rusya’da denemeniz gereken çok sayıda farklı farklı yemekler yer almaktadır. Çeşitli kültürlerden etkilenilen Rusya’da bu…
Ülkemizin en kuzeyinde yer alan illerinden biri olan Rize, Karadeniz bölgesinin neredeyse en popüler diyebileceğimiz…
Erzincan seyahatinizde aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de hiç şüphesiz Erzincan’ın lezzetleridir. “Erzincan’da…
Yorumları Görüntülü
Hepsi birbirinden değerli sanatçilar,Allah rahmet eylesin,mekanları cennet olsun