Asırlar boyunca pek çok din ve kültüre ev sahipliği yapan İstanbul, bünyesinde birbirinden değerli tarihi yapılar barındırmaktadır. Bu tarihi yapılardan birisi de kiliselerdir. Bu yazımızda sizlere İstanbul’un en güzel ve görülesi kiliselerinden bahsedeceğiz.
İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi Kilisesi olarak da bilinen kilise, 1836 yılında inşa edilmiş olup Fatih’in Fener semtinde bulunmaktadır. İstanbul’un en önemli Hristiyan Ortodoks dini merkezlerinden birisidir. İçerisinde geçmiş dönemlere ait patrik tahtı, azizelere ait tabutlar gibi pek çok tarihi eser ve ikona bulunmaktadır. Hz.İsa’nın Kudüs’te kırbaçlandığı kabul edilen taş ise kutsal emanet olarak görülmekte ve değerli eşyalar arasında yerini almaktadır.
İstanbul’un en büyük Katolik kilisesidir. İç ve dış mimarisi ile oldukça beğeni toplamaktadır. İstiklal caddesinde yer alan kilise, Katolikler başta olmak üzere pek çok Hristiyan turist tarafından ibadet ve ziyaret amacıyla büyük ilgi görmektedir. Kiliseye gelir amacı ile altışar katlı iki bina yapılmış ve bir geçitle birbirlerine bağlanmıştır. Bu binalar, çok uzun zaman önce yapıldığı için İstiklal caddesinde inşa edilen ilk binalardır.
Sveti Stefan Kilisesi olarak da bilinen kilise, 120 yıl önce dönemin padişahı Abdülhamit Han’dan izin alınarak Ortodoks Bulgar cemaati tarafından inşa edilmiştir. Mimarisiyle görenleri hayrete düşürmekte ve oldukça fazla ilgi görmektedir. Dış cephesi, merdivenleri, çan kulesi ve diğer her yeri demirden yapılan kilisenin adı da buradan gelmektedir. Haliç’in mavi sularının kıyısında yer alan bu görkemli kiliseyi ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Beyoğlu’nda bulunan kilise, İstanbul’un fethi sonrasında inşa edilmiş kiliselerden birisidir. Yunan haç şeması dikkate alınarak inşa edilmiş kilise, kubbe ile örtülü olup dört bir yanında da yarım kubbelerle desteklenmiştir. Dikkat çekici bir mimariye sahip olan kilise, pek çok tarihi tablo ve heykellere ev sahipliği yapmaktadır.
Beyoğlu ilçesinin karaköy semtinde yer alan kilise, İstanbul’un bilinen en eski kilisesidir. 1731 yılında çıkan yangın sonucu tamamen kül olan kilise, hemen yeniden inşa edilerek 1733 yılında açılmıştır. Daha sonraki yıllarda da restore edilen yapı, günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarmıştır. Kemerli ve kurşunla örtülü tek Ermeni kilisesi olmakla birlikte, içerisinde kıymetli porselen kalıntılar ve duvarlarında kiliseye ait önemli yazılar bulundurmaktadır.
İstanbul’un Beykoz ilçesinde bulunan kilise, 1694 yılında inşa edilmiştir. Yunan hacı bulunan kilise, yüksek duvarların çevrelediği bir avlu içerisinde yer alır. Ortada bir kubbesi bulunmaktadır. Kilisenin güneybatısında ise taştan yapılmış bir çan kulesi bulunmaktadır.
Moğolların Azize Meryem Kilisesi adıyla da bilinen yapı, bir Ortodoks kilisesidir. Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyip Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalan tek kilise unvanına sahiptir. II. Mehmed ve II. Bayezid tarafından yazılan ve kilisenin Rum ibadetine bırakıldığını gösteren fermanlar da yer almaktadır.
İspanya, her köşesi açık hava müzesi özelliğine sahip ülkelerin başında geliyor. Milattan önceye dayanan tarihinin…
Erzurum geziniz esnasında aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de elbette ki Erzurum’un eşsiz…
Kafkasya’nın en genç sayılabilecek ülkelerinden biri olan Ermenistan’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Ermenistan seyahatinizi…
Rusya’da denemeniz gereken çok sayıda farklı farklı yemekler yer almaktadır. Çeşitli kültürlerden etkilenilen Rusya’da bu…
Ülkemizin en kuzeyinde yer alan illerinden biri olan Rize, Karadeniz bölgesinin neredeyse en popüler diyebileceğimiz…
Erzincan seyahatinizde aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de hiç şüphesiz Erzincan’ın lezzetleridir. “Erzincan’da…