Yüzyıllar boyunca, cesur kaşifler yılmadan dünyayı gezerek yeni kıtalar keşfettiler, yeni insanlarla tanıştılar, yeni hayvan türleri buldular; böylece zenginliğe ve şöhrete kavuştular.
İsimlerine sıkça rastladığımız bu kaşifler, belki de hepimizi kıskandıracak maceralara imza atmış, içimizdeki maceracıyı uyandırmamız için bize şevk verecek şeyler yaşamışlar.”Keşfedecek ne var ki?” diye düşünmek yerine, keşfetmeyi tercih etmiş insanların hayatlarına gelin beraber bir göz atalım.
Dünyanın en ünlü kaşiflerinden bir tanesi, Christopher Colombus, 1451 yılında İtalya’da doğdu. 1470 yılında ailesiyle Savona’ya taşındı ve aynı yıl içerisinde bir denizci oldu. 1492 yılında Kral 2. Ferdinand ve Kraliçe 1. Isabella, Colombus’a batıdan Asya’ya ulaşacak bir güzergah bulması için destek verdiler. 3 Ağustos 1492’de İspanya’dan ayrılan üç gemi ile Colombus ve ekibi, önce Kanarya Adaları’nda konakladılar, daha sonra beş haftalık bir yolculukla Atlantik Okyanusu’nu geçtiler. 21 Ekim 1492’de karaya ulaştılar.
Colombus ulaştıkları bu adaya San Salvador adını verdi; ki günümüzde burası Bahamalar olarak bilinmektedir. Küba’yı, Haiti’yi ve Dominik’i keşfetti.Bu keşifleri sırasında Lucayan, Taino ve Arawak Yerliler’ine rastladı ve birkaçını Avrupa’ya geri dönerken yanına aldı.
Daha sonra Colombus bu yeni dünyaya üç yolculuk daha yaptı ve bugünlerde Karayipler olarak bildiğimiz yerleri keşfetti.
Marco Polo, birçok kaşifi etkilemesi yönüyle belki de diğer kaşiflerden bir adım öndedir. Babası Niccolo ve amcası Matteo , Orta Doğu ile ticaret yapan zengin tüccarlardı. Niccolo bir ticaret seferindeyken doğan Marco Polo, babasıyla ancak onbeş yaşına bastığı zaman tanışabilmiştir. 1271’de Cathay’a(günümüzde Çin) bir sefere çıkmışlardır. Bu sefer sırasında Papa 10.Gregory’nin Kubilay Han’a yazdığı mektupları ulaştırmakla da görevlendirilmişlerdir.
Ermenistan, Pers ve Afganistan ile Pamir Dağları boyunca, İpek Yolu üzerinden Taklamaken ve Gobi Çöllerini geçerek; üç yıl süren bir seyahatten sonra hedeflerine ulaşabilmişlerdir. Marco Polo, gelecek on yedi yılını Han’ın sarayında geçirmiş, bu sürede birçok idari görev de almıştır.
Venedik’e geri döndüğü zaman orduya katılan Marco Polo savaş sırasında esir düşmüş ve buarada roman yazarı Rustichello da Pisa ile tanışmış; beraber günümüzde Marco Polo’nun Geziler Kitabı ( The Travels of Marco Polo) olarak bilinen eseri yazmışlardır.
Vasco Da Gama, 1460 yılında Portekiz’de doğdu. Yeterli yaşa ulaşır ulaşmaz donanmaya katıldı ve burada dümencilik sanatını öğrendi. Sert ve korkusuz bir dümenci olarak bilinen Vasco da Gama, 1492’de Fransız gemilerini Portekiz’e saygısızlık yaptıkları için ele geçirmesiyle saygınlığını iyice sağlamlaştırdı.
1487 yılında Batolomeu Dias’ın Afrika’nın güney ucunu keşfetmesi ve böylece Atlantik ve Hint Okyanusu’nun birbirine bağlı olduğu kanıtlanmış oldu. İyi bir dümenci, ancak acemi bir kaşif olan Gama’nın neden Hindistan’a ve Doğu’ya giden deniz yolunu bulmak için görevlendirildiği tarihçiler için hala gizemini korusa da, o dört gemilik bir ekiple 1497 yılında Hindistan’a ve Doğu’ya deniz yolundan ulaşmak için yola çıkmıştı.
1498 yılında önce Mozambik’e, daha sonra Calicut’a ulaştılar. Mozambik’e uzun süre kalmasalar da Calicut yerlileri onlara üç aylığına ev sahipliği yaptı. Bazı kişilerce hoş karşılanmasalar da gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra aynı yıl içerisinde, Ağustos ayında Portekiz’e geri dönmek için yola çıktılar. Muson rüzgarlarından ve yolculuğa yeterince hazırlanmadıklarından dolayı birçok gemici iskorbütten ve açlıktan dolayı öldü, Gama tasarruf edebilmek için bir gemisini yakmak zorunda kaldı.
Gama’nın ilk seferi iki yıl içerisinde yaklaşık otuz dokuz bin kilometre yol almasına rağmen, karşılaşılan sorunlardan dolayı da yüz yetmiş kişilik ekibinin yalnızca elli dördünün hayatta kalmasıyla sonuçlandı.
Edmund Hillary 1919’da Yeni Zelenda’da doğdu. Auckland Üniversitesinde matematik ve bilim okudu. Daha sonra kardeşi Rex ile arıcılık yaparken, boş vakitlerinde bölgedeki zirvelere tırmandı. 1953’te gözünü dünyanın en yüksek zirvesine, Everest’e dikti. Bu sıralarda Everest’e olan yolculuklar Çin ve Nepal hükümetleri tarafından senede yalnızca bir sefer olarak yapılıyordu. Aynı sene içerisinde , Edmund Hillary , John Hunt’ın seferinde kendine yer buldu ve tırmanış için iki takıma ayrıldılar. Edmund, Şerpa dağcı Tenzing Norgay ile eşleşti. Yorucu ve boğucu uzun bir tırmanışın ve karşı konulan bütün zorlukların ardından ikili dağın zirvesine ulaştı. Zirveden inmeden önce yere şekerlemeler gömmüş ve başarılarının ispatı olan fotoğrafı çekmişlerdir. John Hunt ve ekibi bu ödülleri için Sir ünvanını kazanmış, Norgay ise George Nişanı’yla ödüllendirilmiştir.
Magellan, 1480 yılında Portekiz’de doğdu. Ailesi öldükten sonra Kraliçe’nin yanında büyütüldü. Aldığı eğitim kartografi, astronomi ve yıldızlarla rota belirleme gibi , gelecekte onun oldukça işine yarayacak dersler de barındırıyordu.
Yirmili yaşlarında Doğu Afrika’ya giden Portekiz filosuna katıldı. 1509’da Mısırlı’larla yapılan bir deniz savaşında görev aldı ve bundan iki yıl sonra da bugün Malezya’da yer alan Malacca’yı keşfetti; buranın ele geçirilmesinde yardımcı oldu. Burada yerli yardımcısı Enrique ile tanıştı ve onu himayesine aldı. Magellan’ın Endonezya adalarına kadar seyahat ettiği söylenmektedir.
Macellan 1517 yılından itibaren bütün güncel rotaları büyük bir hevesle incelemişti. Yunan metinlerinden de dünyanın yuvarlak olduğunu anlamıştı. Doğu Afrika Adaları’na batıya yelken açarak daha kısa bir yoldan ulaşacağına inanıyordu. Atlantik Okyanusu üzerinden, Güney Amerika’nın etrafından ve daha sonra Pasifik Okyanusu’ndan geçen bir rota belirledi.
Planını Kral 1. Charles’a açıkladı ve onun desteğini de alarak 1519’da denize açıldı. 1520’de Macellan Boğazı’na ulaştı ve buradan geçmesi bir ayını aldı, bu sırada gemilerinden birisi isyan ederek filodan ayrıldı. 1521 yılında Doğu Afrika Adaları’na, 1522’de ise İspanya’ya ulaşabildiler.
İspanya, her köşesi açık hava müzesi özelliğine sahip ülkelerin başında geliyor. Milattan önceye dayanan tarihinin…
Erzurum geziniz esnasında aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de elbette ki Erzurum’un eşsiz…
Kafkasya’nın en genç sayılabilecek ülkelerinden biri olan Ermenistan’da görülmesi gereken birçok yer vardır. Ermenistan seyahatinizi…
Rusya’da denemeniz gereken çok sayıda farklı farklı yemekler yer almaktadır. Çeşitli kültürlerden etkilenilen Rusya’da bu…
Ülkemizin en kuzeyinde yer alan illerinden biri olan Rize, Karadeniz bölgesinin neredeyse en popüler diyebileceğimiz…
Erzincan seyahatinizde aklınıza gelebilecek ve merak edebileceğiniz şeylerden biri de hiç şüphesiz Erzincan’ın lezzetleridir. “Erzincan’da…