Bu İçerikte Neler Var?
Dillerden Düşmeyen Paris
Fransa’nın başkenti Paris tam anlamıyla bir dünya metropolüdür. Ekonomik ve politik merkezler arasındadır. Ayrıca uluslararası taşımacılıkta ana geçiş noktalarından biridir. “Işık şehri” diye anılmaktadır. Modanın, lüksün ve gösterişin başkenti olan bir yer başka nasıl anılabilirdi ki? Bu şehirde 2.200.000 yaşamaktadır ve bu kişilere Parisien(ne) diye hitap edilir. Aşıklar şehri olarak da bilinen Paris’i gezerken bir metropolün nasıl bu kadar estetik ve düzenli olduğunu kendinize sormadan edemeyeceksiniz. Dünyaca ünlü mutfağı, ünlü markaların merkez şubeleri ve mimarı yapıları gezi boyunca sizi çok etkileyecek.
Eyfel Kulesi
Öncelikle gezilecek yerlerden başlamak gerekirse şehrin simgesi olan Eyfel Kulesi’ni gayet iyi biliyorsunuzdur. 1889 yılında Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamalarında kapı olarak kullanılıp 20 yıl sonra yıkılması planlanmıştır. Ancak iletişim için uygun bir verici olarak görüldükten sonra kalmasına izin verilmiştir. Zamanında sanatçılar tarafından Paris’in silüetini bozacağı düşünülen bu yapı şu an yılda 6 milyon turist çeken ve Dünya’nın güzelliğini kabul ettiği bir yapıdır. Ayrıca Parisliler onu Demir Bayan olarak adlandırır. 300 metrelik bu yapının 3 platformu kamuya açıktır. Bu platformlar 57m, 115m ve 276m yükseklikte bulunur. İlk katında Eyfel Kulesinin tarihini anlatan sergi vardır. 1. Ve 2. Katlarda lokantalar ve kafeler bulunur. En üst kat hem çatılı hem de üstü açık alana sahiptir. En üst kata çıkmadan Paris gezimi tamamladım demeyin. Ve Eyfel Kulesinden Paris manzarası mı yoksa aşağıdan Eyfe Kulesi mi daha güzel diye karar vermek size kalmış.
Biletall.com’dan En Ucuz Paris Uçak Biletini Bul »
Louvre Müzesi
Dünyada en çok ziyaret edilen sanat müzesine de Paris ev sahipliği yapmaktadır. Fransa’da ilk açılan devlet müzesi olan Louvre Müzesi’ni her yıl milyonlarca insan ziyaret etmektedir. Eskiden saray olarak kullanılan müze 7 ana bölümden oluşmaktadır, bunlar; heykel, resim, desen, doğu sanatları, Mısır sanatları, Yunan sanatları ve sanat eserleridir. 380.000’den fazla objeye ve 35.000’den fazla sergilenen eserleri barındıran müzeyi tam anlamıyla incelemek haftalar, gezmek 2 gününüzü almaktadır. Müzeye metro sayesinde kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca bu müze Leonardo Da Vinci’nin ünlü Mona Lisa tablosunu da bünyesinde bulundurur.
Notre Dame Katedrali
Dünyaca ünlü olan Notre Dame Katedrali Meryem Ana’ya ithafen yapılmıştır. Gotik mimarisinin ilklerinden ve en güzel sembolize eden bu yapı 1163 yılında yapılmaya başlanmıştır. Turistler açısından çok popüler olan bu katedral hala Roma Katolik katedrali olarak kullanılır. Katedralin bir çanının ağırlığı 13 tonu bulmaktadır ve bu çan yeniden dökülürken, kadınların mücevherlerini eriyik metalin içine attıkları ve rengini buna borçlu olduğu rivayet edilir. 19. Yüzyıl başlarında yıkılması planlanan katedralin yıkımını engellemek ve halkın dikkatini çekmek için ünlü Fransız yazar Notre Dame’ın Kamburu adlı romanını yazmıştır. Roman katedralin yıkılmasını engelleyip restore edilmesinde çok katkıya sahiptir. Madeleine Kilisesi ( Église de la Madeleine ) Napoleon’un emriyle ordusunun büyüklüğü ve ihtişamını göstermek üzere yapılmıştır, ayrıca Mecdelli Meryem’e adanmış bir kilisedir. Devasa sütunların üzerinde duran bu yapı Roma mimarisini anımsatmaktadır.
Şanzelize
Bir cadde düşünün ki dünya metropolünün gözdesi, sanatın ve modanın kalbi olan bir şehrin can damarı. Evet Şanzelize (Avenue des Champs-Élysées)’den bahsediyorum. Fransızlar dünyanın en güzel caddesi diye anmaktadırlar, pek de haksız sayılmazlar aslında. Uzunluğu yaklaşık 2 kilometre, genişliği 70 metredir. Bu cadde boyunca düz bir çizgi şeklinde Louvre Sarayı, Arc de triomphe du Carrousel, Tuileries Bahçesi ve Luksor Dikilitaşı sıralanır. Bu nedenle yetkililer bu çizgiye Axe Historique diye hitap etmektedirler. Bulvarda önceden sadece lüks butikler bulunurken günümüzde rahatlıkla gezilebilecek alışveriş yapılabilecek mağazalar da bulunmaya başlamıştır. Bulvarda ayrıca sinema salonları, tiyatrolar, ünlü restoranlar ve kafeler bulunmaktadır. Her yıl binlerce turistin akın ettiği bu bulvar, bütün şehir etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır. Kutlama etkinliklere de çok sefer ev sahipliği yapmıştır, öyle ki Euro 2008 Türkiye Milli Takımının her galibiyetinde Paris’te yaşayan Türkler bu caddeye akın edip trafiği kapatmışlardır. Ulaşım konusuna gelecek olursak bu cadde otobüslere kapalıdır ama 5 farklı metro istasyonun biriyle kolayca buraya ulaşabilirsiniz. Şunu da unutmadan söylemek gerekir ki Şanzelize’de dalgalanan tek bayrak Türkiye Turizm Ofisi sayesinde Türk Bayrağıdır. Filmlerin çekildiği ve bu kadar ünlü olan bu caddeye gelip en azından bir kahve içmeyi unutmamalısınız.
Charles de Gaulle Meydanı
12 caddeye yol veren bir döner kavşak olan Charles de Gaulle Meydanı’nın ortasında Zafer Takı (Anıtı) bulunmaktadır. Napoleon 1806 tarihinde verdiği emriyle yapımı başlatılan zafer takı 1836 yılında tamamlanabilmiştir. Zafer Takı bir anıt haline gelmiştir. 15 Aralık 1840 yılında Napoleon’un cenazesi Zafer Takı’nın altından geçmiştir ve buraya 1. Dünya Savaşında ölen Fransız askerler için sembolik mezar yapılmıştır. Mezarın üstünde bir alev yanmaktadır ve 1923 yılından beri hiç sönmeyip her gün temizlenip tekrar yakılmaktadır. Ayrıca Zafer Takı’nda Gidiş (Le Départ de), Zafer(Le Triomphe de), Direniş(La Résistance de) ve Barış(La Paix de) olmak üzere 4 farklı heykel bulunur. Akşam ışıklandırmalarıyla güzel bir görüntü sunan bu mimari esere gitmek istemeseniz de yolunuzun düşeceğine eminim.
Paris’te Ne Yenir?
Fransa’da ne yiyeceğiz diye soracak olursanız zengin Fransız Mutfağı size neredeyse sınırsız lezzet sunmaktadır. Tabii bu zenginliği kahvaltıyla pek yakalayamazsınız. Kahvaltı kültürleri bizim kahvaltı kültürümüzle baya farklılık göstermektedir. Oldukça sadedir. Krep bizim için kahvaltı öğesi olup onlarda çeşitli soslarla ve malzemelerle zenginleştirip akşam yemeği olabilmekte mesela. Kahvaltıları da genellikle kruvasan ve kahve etrafında şekillenmektedir. Ana yemek konusuna gelecek olursak burada size birkaç güzel seçenek sunup, yemeden dönmemiz gerektiğini vurgulayabilirim. Boeuf Bourguignon güzel bir akşam yemeği seçeneği olabilir. Aslında bir çeşit et sotedir ama ünü dünyaya yayılmış bir et sote düşünün. Bilmeniz gereken şey ise şarap ile terbiye edilmesidir. Alkol almayan biriyseniz ona göre sipariş vermelisiniz. Ayrıca unutmadan her yurtdışı seyahatiniz gibi garsonlara domuz eti kullanımını sormalısınız çünkü Fransız Mutfağın’da da domuz etine oldukça yer verilmektedir. Krepi dünyaya kazandırmış olan Fransızlar krepi neredeyse her malzemeyle yapmaktadır. Favori krebinizi bulmak için lezzetli dakikalara geçirebilirsiniz. Yemekleri kadar tatlı ve atıştırmalıkları ünlüdür. Dondurmalarını mutlaka tatmalısınız ve makaronu unutmayın. Bazı makaron mağazalarında sıraya girmek zorunda kalabilirsiniz.