Dünya keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerle dolu… Ancak bu güzelliklerin hepsini görebilmek mümkün değil. Yeni bir yıl geliyor ve bu da dünyayı yeniden keşfe çıkmak için güzel bir fırsat… Keşfedilmeyen doğa harikalarını görmek ya da keşfedilmiş olan doğa harikalarını yerinde incelemek… Yeni bir yılın başlangıcı ile görülmesi ve keşfedilmesi gereken bu yerleri sıraya koymak gerek. Peki, yeni yılda en çok görmeniz gereken yerler nereler? İşte, bu yıl listenize almak isteyeceğiniz 10 Dünya Mirası…
Bu İçerikte Neler Var?
Yeni Yılda Mutlaka Görmeniz Gereken 10 Dünya Mirası
Büyük Set Resifi – Avustralya
Uzaydan görülebilecek büyüklükte bir yapıya sahip olan bu doğal güzellik, herkesi kendine hayran bırakan doğasıyla farklı canlılar için tasarlanmış bir yaşam alanı… 1 milyondan fazla çeşide sahip balığı bünyesinde barındıran resif, sahip olduğu özelliği ile 1981 yılında Dünya Mirasları arasına girmeyi başardı. Derinliklerde yer alan eşsiz güzellikleri görmek isteyen ve dalmayı seven herkesi bekliyor.
Efes Antik Kenti – Türkiye
2015 yılında Dünya Mirasları arasına girmeye hak kazanan Efes Antik Kenti, Roma Dönemi yapılarından biri olarak biliniyor. Dünyanın görülmeye değer 7 Harikasından biri olan Artemis Tapınağı bu şehir kalıntılarının içerisinde yer alıyor. Mermerden inşa edilmiş ilk tapınak olarak bilinen Artemis Tapınağı, kendinde tarih boyunca barındırdığı uygarlık, bilim ve sanatla ön plana çıkıyor. Sahip olduğu Celsius Kütüphanesi ve Tiyatrosu Efes’in en büyük mirasları arasında yer alıyor.
Tac Mahal – Hindistan
Hindistan’ın sembolü olarak bilinen bu tarihi eser, 17.yüzyılda Şah Cihan tarafından eşi Mümtaz Mahal’in varlığını yaşatmak adına inşa edildi. Yamuna Irmağı’nın kıyısına inşa edilmesi uygun görülen bu eser, Dünyanın Kraliçesi Anıtı olarak da adlandırılıyor. Hükümdar’ın aşkının sonsuzluğunu dile getiren eser, Dünya Mirasları arasında yer almayı hak ettiği gibi Dünyanın 7 Harikasından da bir tanesi…
Biletall.com’dan En Ucuz Hindistan Uçak Biletini Bul »
Koguryo Krallığı’nın Mezarları – Kuzey Kore
Kore Yarım Adası’nın kontrolünü sağlamak ve yarım adayı güçlü kılmak amaçlı inşa edilmiş bir tarihi eserdir. 2004 yılında Dünya Mirasları listesine girmeyi başarmıştır. Yaşadığı yıllarda Kore Yarım Adası’nda hüküm süren Koguryo Kralı’nın kendi mezarı ve yaşadığı döneme ait birçok mezarı bünyesinde barındırıyor. Duvar işlemeleri, var olan kral mezarlıklarının kalıntıları arasındaki önemli varlığını korumaya devam ediyor. 2004 yılında Dünya Mirası listesine dâhil olan bu mezarlıkta, Çin ve Kore’de tespit edilmiş 10.000’den fazla mezar bulunmaktadır.
Yellow Stone Milli Parkı – ABD
Dünyadaki ilk ulusal park olma özelliğine sahip olan Yellow Stone Milli Parkı, büyüklük olarak 8987 kilometre karedir. Özellikle park içinde bulunan gayzerleri (volkan bölgelerinde, belli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak)ile bilinen yer, dünyada var olan sıcak su kaynaklarının da neredeyse yarısına sahip… Bu özelliğinden dolayı 1978 yılında Dünya Mirası listesine girmeyi başardı.
Londra Kulesi – İngiltere
Thames Nehri’ne kıyısı olan bu kule, ilk olarak Beyaz Kule adı verilen “White Tower” olarak bilinmektedir. Londra Kulesi’nin en eski yapısı olan bu yer dörtgen biçimi verilerek, 1078 yılında I. William tarafından yaptırıldı. Farklı isimlerin verildiği birçok kuleden oluşan Londra Kulesi, idam edilen insanlar yüzünden sahip olduğu lanetleriyle de adından söz ettiriyor. Aslında bir hapishane olarak hizmet veren kule kimi zaman hayvanat bahçesi, kimi zaman gözlem evi ve kimi zaman da devlet hazinesinin saklandığı yer olarak kullanılmış. 1988 yılından bu yana Dünya Mirası listesinde yer alıyor.
Bordeaux: Tarihi Liman Kenti – Fransa
Fransa’nın güneybatısında bulunan en önemli ticaret merkezidir. Tarihi liman şehri olarak bilindiği için 2007’den beri Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Paris, Lyon, Toulouse, Lille ve Marsilya şehirlerinden sonra üniversite öğrencilerinin en çok bulunduğu şehir olarak 6.sırada…. Sahip olduğu tarihi dokusu ve hissedilen yaşanmışlıkları ile turistlerin her geçen gün ilgisini çeken Bordeaux, Fransa’yı her özelliği ile yansıtan küçük bir şehir…
Elhamra Sarayı – İspanya
Endülüs Emevileri dönemine ait olan “Kızıl Saray” adı verilen bu önemli tarihi eserin temelleri 1232 yılında bugünkü adıyla Granada olarak bilinen emirliğin kurucusu 1. Muhammed tarafından atılmış. Dış görüntüsünün ağır bir etkiye sahip olmasına nazaran iç mimarisinde daha estetik ve etkileyici işlemelere yer verilmiş. Sarayın içinde farklı tasarım fıskiyelere yer verilirken bahçesinde çeşitli ağaçlarla yayılan hoş kokular gelen misafirlerin ilgisini cezbediyor.
Dolomitler – İtalya
Kış turizminin başlamasıyla önem kazanan bir bölge olan Dolomitler, karın beyaz örtüsüyle baş döndürücü güzelliğini gözler önüne getiriyor. Toprağında bol miktarda dolomit mineralinin bulunmasından dolayı Dolomitler isminin verildiği bu sıra dağlar, 18 zirveden oluşuyor ve içlerinde bulunan dağlardan bazılarının zirvesi 3000 metreyi aşıyor. 2009 yılında Dünya Mirasları listesine giren Dolomitler, sahip olduğu doğal varlığı ve güzelliği ile birçok ülkeden turistleri çekmeye devam ediyor.
Biletall.com’dan En Ucuz İtalya Uçak Biletini Bul »
Çatalhöyük
Tarihi eser varlıkları arasında insan yaşamının gelişmesi anlamında büyük bir yere sahip olan Çatalhöyük, Neolitik kent olarak adlandırılıyor ve M.Ö. 7400 ila 6200 yılları arasında yaşamış olan bir şehirdir. Neolitik katmanların bir araya gelmesi ile oluşan bu şehir, içinde barındırdığı hayata geçişi vurgulayan duvar süslemeleri ve heykelleri ile ön plana çıkmaktadır. Dünyadaki en eski yerleşim yeri olarak bilinen Çatalhöyük, 2009 yılında Dünya Mirası listesi için aday gösterilmiş ve 2012 yılında ise resmî olarak Dünya Mirası listesine dâhil edilmiştir.
