Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, vatanımızın bağımsızlığını kazanmak için giriştiği savaşlarla ve Türk milletinin özgür, çağdaş bir ülkede yaşaması için gerçekleştirdiği inkılâplarla geçen ömrü 57 yıllık bir yaşamda gerçekleşmiştir. Ulu Önder, 10 Kasım 1938’de ebediyete kavuşmuştur. 57 yıllık yaşamında sadece ülkesi için çalışan, çabalayan Ulu Önder’in vefatından sonra mezarının bir anıtmezar şeklinde olması Türk milletinin verdiği ortak bir kararla belirlenmiştir.
Anıtkabir’in inşaatı yaklaşık 9 yıl sürmüştür. 4 ana aşama şeklinde tamamlanmıştır. Bu anıt Türk halkı için çok büyük bir öneme sahiptir. Anıtkabir’in yapımı esnasında yer konusunda birçok seçenek düşünülmüştür. Ancak en sonunda Rasattepe uygun görülmüştür. Bunun sebebi de Mustafa Kemal Atatürk’ün bir Ankara gezisi esnasında bu tepeyi gördüğünde söylediği ‘bu tepe ne güzel bir anıt yeri’ sözü olmuştur. Anıt içerisinde yer alan her mimarinin ayrı bir önemi bulunmaktadır. Hepsi oldukça anlamlıdır. Gerek tarihi gerek kültürel gerekse sosyal birçok değeri mevcuttur. Ayrıca Anıtkabir Ankara’nın birçok yerinden görülmektedir. Yansıttığı ışık her yeri aydınlatmakta ve Atamızın siluetini sunmaktadır.
Anıtkabir Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki bölümden oluşmaktadır. Atatürk’ün çok bilinen ve en önemli sözlerinden biri olan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözünden etkilenilerek, çeşitli ülkelerden ve ülkemizin bazı bölgelerinden getirilen ağaçlarla oluşturulan Barış Parkı bir bölümüdür. Diğer bölümü ise Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole ‘den oluşan Anıt Bloku’dur.
Anıtkabir Ziyareti
Türkiye’nin başkenti olan Ankara bu özelliğinin dışında aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarının bulunduğu önemli bir şehirdir. Ulu Önder Mustafa Kemal’in anıtı genç yaşlı, kadın erkek, çocuk yetişkin demeden herkesin kesinlikle ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Atamıza duyulan sevginin ve özellikle de saygının en yoğun bir şekilde yaşandığı, kalplerde hissedildiği yerlerden biri olan Anıtkabir, bizlere derin duygular yaşatmaktadır.
Anıtkabir içerisindeki her yapının ayrı ayrı önemi vardır. Meydanda bulunan müzeler Türk mimarisinin en gelişmiş özelliklerini bizlere sunmaktadır. Ayrıca bu önemli anıt yaklaşık 750 bin metrekarelik bir alanda yer almaktadır. Özellikle 29 Ekim, 10 Kasım ve 23 Nisan gibi özel tarihlerde mutlaka Anıtkabir’i ziyaret etmelisiniz. Önemli tarihler Anıtkabir içerisinde daha özel aktiviteler yer alabilmektedir. Bu yönüyle de gününüzü daha verimli geçirebilirsiniz. O duyguyu dolu dolu yaşamak için buraya bir gününüzü harcamanız sizleri huzurlu hissettirecektir. Anıtkabir içerisinde bulunan müzelerde Atatürk’e ait birçok eşya yer almaktadır. Onun katıldığı savaşlardan, giydiği kıyafetlerden, katıldığı toplantılardan bir parça mutlaka bu müzelerde bulunur. Bu müzeleri mutlaka ziyaret etmelisiniz. Aynı zamanda orada bulunan anı defterine hissettiklerinizi mutlaka yazmalısınız. O defter bizler için Atatürk ile iletişime geçme şekli olarak düşünülebilir. Duygu ve düşüncelerinizi Atamıza oradan iletiyormuş gibi hissedebilirsiniz. Aynı zamanda ziyaretiniz sırasında hediyelik eşya kısmından anı olması için alışveriş yapabilirsiniz. Ankara’ya gittiğinizde mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri Anıtkabir’dir. Hatta gitmeniz gereken tek yer burası olabilir. Bu vatanda yaşamamızı ve bu dönemlere gelebilmemizi sağlayan Ulu Önder’i ziyaret etmek hepimizin görevidir.