Özellikle son dönemlerin seyahat amaçlarından biri de yörelerin, şehirlerin mutfaklarını incelemektir. Sırf yemeklerin tadına bakmak için seyahatler söz konusudur. Gastronominin bu şekilde gelişimi oldukça hızlanmıştır. Elbette ki gastronomi sadece yemek yemek değildir. Ülkemizin gastronomi kültürü oldukça gelişmiş ayrıca da oldukça zengindir. Sizler de yediğiniz yemeklerin veya merak ettiğiniz mutfakların nerelerden, nasıl geldiğini merak ediyorsanız, bu yemeklerin kültürlerine ilginiz varsa mutlaka gastronomi müzelerin ziyaret ediniz. Biz de sizler için kültürel geçmişimize tanıklık edebileceğiniz o değerli gastronomi müzelerini araştırdık. Gelin hep birlikte inceleyelim. Ayrıca ülkemizde yer alan diğer müzeler için de müze sayfamızı inceyelebilirsiniz.
Bu İçerikte Neler Var?
Tarihi Erzurum Evleri
Hem müze hem de restoran olarak kullanılmaktadır. Neredeyse Türkiye’nin en değerli ve en çok bilinen gastronomi müzelerinden biridir. 1850’li yıllarda yapıldığı bilinmektedir. Mimarisi oldukça eskiye dayanan bu müze bizlere oldukça iyi bir nostalji havası tattırmaktadır. On Erzurum evinin birleşmesiyle oluşmuştur. Evlerin arasında yer alan koridorlarda dolaşırken geçmişe keyifli bir yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz. Ayrıca burada sobanın yanında oturarak keyifle Erzurum lezzetlerini tadabilirsiniz. Özellikle yörenin önemli lor peynirlerini, közlenmiş patateslerini yerken hayran kalacağınızı söyleyebiliriz. Müze ziyaret ücreti en son bilindiği üzere 5TL idi. Sizler de Erzurum’a gittiğinizde bu değerli gastronomi müzesini ziyaret edin.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi, Hatay
Türkiye’nin aromatik ve tıbbi bitkiler konusunda kurulan ilk müze Hatay’da yer almaktadır. Hatay gastronomi konusunda oldukça önemli ve gelişmiş bir şehirdir. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi’ne gittiğinizde oradaki bazı bitkilerin tadına bakabilirsiniz. Eğer botaniğe ve sağlık turizmine ilginiz varsa zaten burası sizin dikkatinizi fazlasıyla çekecektir. Burada Hatay’ı kebaplarına ara verip sağlıklı tıbbi aromatik bitkiler deneyerek değişik bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Kutman Şarap Müzesi, Tekirdağ
Şarabı seven ve oldukça fazla ilgi duyan Adnan Kutman’nın önderliğinde kurulan bir müzedir. Tarihi neredeyse 15 yıla dayanmaktadır. Kutman Şarap Müzesi yerli yabancı herkesin keyifle ziyaret ettiği müzelerden biridir. Adnan Kutman 1988 senesinde Portekiz seyahatindeyken bir eski bir şaraphaneye gider ve burada sergilenen bir resitalde dinlediklerinden sonra Kutman Şarap Müzesi’ni inşa etmeye karar vermiştir. Tekirdağ’a gittiğiniz zaman bu müzeyi ziyaret edip farklı bir deneyim kazanabilirsiniz.
Pelit Çikolata Müzesi, İstanbul
Senelerdir herkesin çikolata denilince aklına ilk olarak Pelit Pastanesi gelmektedir. Pelit 2004 senesinde açtığı b müze ile çikolata konusundaki ismini daha da sağlama almıştır. Müzeye gidiğinizde gördüğünüz tüm eserler çikolatadan yapılmış şekildedir. İçerisi çikolata kokmaktadır. Sizleri zaten ilk olarak bu koku etkileyecektir diyebiliriz. Müze beş salondan oluşmaktadır. İçerisinde birçok tablo yer almaktadır. Ayrıca bu ziyaretiniz esnasında canınızın çikolata çekmemesi imkansız. Müzeden çıkar çıkmaz kendinizi çikolata alırken bulabilirsiniz.
Zavot Peynir Müzesi, Kars
Kars’ın bildiğiniz bütün peynirlere taş çıkartacak lezzetteki bu peynirini mutlaka denemelisiniz. Oldukça değerli olan ve fazlasıyla tercih edilen Kars peynirinin yapımını görmek ve detaylı bir şekilde incelemek istiyorsanız Peynir Müzesi’ni ziyaret edin. Peyniri yaparken kullanılan ekipmanları da burada görebilirsiniz. Kars’a gittiğiniz kendinize değişiklik yapmak için müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Ziyaretler haftanı her günü yapılmaktadır.