Yılın her ayının ayrı bir güzelliği vardır. Ancak Eylül ayı bir başkadır. Sonbaharın habercisi ve insanın içine tatlı bir üşümenin geldiği, güneşin bir yüzünü gösterip bir yüzünü kapattığı bu ayda tarihi mekânlar da değişik ve gizemli bir havaya girer. Heybetli duruşu ile ve denizin ortasında sanki yalnızlığa alışmış bir çınarmış gibi karşılıyor bizleri…
Mersin’in en güzel yerine kondurulmuş olan ve efsanenin tam adresi diyebileceğimiz Kızkalesi Erdemli’ye 23, Mersin’e 60 km mesafededir. Restore edilerek ayakta durmaya çalışan ve dış çevre uzunluğu 192 metre olan kalenin kuzey ve güney uçları sekiz kaleyle korunmuştur. 1448 yılında onarılan Kızkalesi günümüzde Mersin’e gelen turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerdir. Su kemerleri, kaya mezarları ve taştan bezenmiş yolları ile tüylerinizi diken diken edecek. Yerli ve yabancı turistlerin huzurlu bir tatil için geldikleri bu yerde 300 m ve 1200 m uzunluğunda iki plaj vardır. Yaz sezonunda oldukça kalabalık olan bu sahillerde tatilinizi doruklarda yaşayabilirsiniz. Alışveriş ve eğlence yerlerinin de bulunduğu bu kasabada Kızkalesi’nin büyüsüne kapılmamak elde değildir. Hem tatil hem de tarihin kaynaştığı bu eşsiz yere geldiğinize hiç pişman olmayacaksınız. Çünkü beklentilerinizin tam karşılığını bulacağınız Kızkalesi’nde tarihi iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Efsane demişken size Kızkalesi efsanesini anlatalım. Kitaplara konu olmuş geçmişi ile Kızkalesi tüm ihtişamı ile sizleri bekliyor… Korykos’ya yaşamını sürdüren krallardan biri, kız evlat sahibi olabilmek için neredeyse her gün Allah’a dua eder. Gün gelir Allah duasını kabul eder, çok güzel bir kız çocuğu dünyaya gelir. Kralın bu güzel ve sevimli minik kızı gün geçtikçe daha da güzelleşir. Çok güzel bir kız olmasının yanı sıra yardımsever biridir. Bir gün Korykos şehrine bir bilici gelir. Kral da onu sarayına davet eder. Kral dokunmaya kıyamadığı kızın geleceğini çok merak eder ve öğrenmek ister. Bilici kıza bakınca birden irkilir ve korkar. Ancak krala bir şey söylemek istemez. Kralın ısrarı üzerine “Kralım kızınızı bir yılan sokacak ve kızınız maalesef ölecek. Bu kaderi kimse değiştiremeyecek. Siz bile buna engel olamayacaksınız” der. Kral bu duruma oldukça endişelenir fakat kızına hiçbir şey söylemez. Korykos kalesinin karşısına kıyıya yakın bir adacığın üzerine taşlardan bir kale yaptırır. Birkaç hizmetçi ile birlikte kızını bu kaleye kapatır. Herkesle ilişkini keser. Kız bu olaya oldukça üzülür ve anlam veremez. Kralın tek amacı yılanın sudan geçemeyeceğini düşündüğü için kızına zarar gelmesini önlemektir. Günlerden bir gün kızın canı üzüm isteyince saraya haber gider. Tarsus Beyazı adı verilen üzüm kralın kız için toplanır ve sepete konur. Üzüm sepeti kaleye götürülür. Ancak sepetin içinden çıkan yılan kızı sokar ve kız orada ölür. Mersin’in en çok bilinen ve en çok anlatılan şehir efsanesi bu şekildedir. Kalenin adını da bu sebepten almış olduğu düşünülmektedir.
Kız Kalesini Görmek İçin Mersin’e En Uygun Bilet Biletall.com’da…
İşte bu dillere destan ve tarihi açıdan da çok önemli bir yere sahip olan Kızkalesi’ni bu ayda görmek sizin için farklı bir deneyim olacak. Daha sakin ve daha serin bir Mersin görmek ve Kızkalesi’ni rahat rahat dolaşmak için Eylül ayının tüm güzellikleri eşliğinde sizlere bu güzel yere gitmenizi tavsiye ederiz. Zamanla beraber bazı yerleri deforme olsa da hala tüm güzelliği ile kale gibi, taş gibi benliğini korumaktadır. Ailece veya arkadaşlarınızla keyifli günler geçirmek için Mersin’e bir bilet almanız yeterli olacak.