Biletall Gezgin’in Diğer Durağı Kırşehir Oldu!

Hava şartlarından dolayı gezilerimize biraz ara verdikten sonra, havaların tekrar ısınmaya başlaması ile yeniden yollara düştüm. Bu hafta sizler için çok eski çağlardan beri yerleşim yeri olan, İç Anadolu Bölgemizin güzel şehri Kırşehir’deydim. Hititler döneminde oldukça gözde bir şehir olan Kırşehir’de halen döneme ait birçok kalıntı bulunmaktadır. Türkler ise, şehre en son adını veren millet olmuş, kırın ortasında yükselen bir şehir olduğu için ‘’Kır Şehri’’ diye adlandırmışlar. Şehrin bazı kısımlarında halen bu ismi duymanız mümkün. İç Anadolu Bölgesi sınırları içinde yer aldığından şehir doğal olarak kara iklime sahip bir yer. Başlıca ilçeleri olan Akçakent, Akpınar, Boztepe, Çiçekdağı, Kaman ve Mucur hepsi ayrı güzellikte ve tarihi önemi olan yerler.

AHİ EVRAN CAMİİ VE TÜRBESİ

Tarih boyunca hareketli bir yerleşim merkezi olduğu için bu süre boyunca Kırşehir topraklarında çok sayıda medrese, türbe, cami, kilise bulunmaktadır. En çok bilinen türbelerden biri olan Ahi Evran Camii ve Türbesi, yıl boyunca sayısız ziyaretçi akınına uğruyor. Ahi Evran bilindiği üzere Ahilik teşkilatını kurmuştur. Cami 1482 yılında yaptırılmış olup şehrin en önemli simgelerinden biri haline gelmiştir. Camii içinde yer alan Ahi Evran türbesine camii içinde bulunan bir merdiven yardımı ile çıkılıyor. Şehir merkezi sınırları içinde yer aldığı için de ulaşımı oldukça kolay bir yapıdır.

CACABEY MEDRESESİ

Bir diğer tarihi mekan olan Cacabey Medresesi ise, yine yıl boyunca turistler tarafından ziyarete açık bir yerdir. Kırşehir Beyi olan Cacoğlu Emir Nurettin’in isteği ile 1272 yılında yaptırılan medrese o zamanlar beri sağlamlığını korumayı başarmıştır. İlk önceleri medrese olarak hizmet veren yapı sonradan camii olarak kullanılmaya başlamıştır. Minaresi son derece güzel mavi çinilerle süslü olduğundan bu yapıya halk arasında ‘’Cıncıklı Camii’’ de denilmektedir. Aldığım bilgilere göre yapımında kesme taş kullanılan kare planlı bir yapı olan Cacabey Medresesi’nin giriş kısmında bulunan süslemeler son derece ayrıntılı ve göz alıcıdır. Tek şerefeli minaresindeki çiniler, her geleni büyülemeye ve huzur vermeye devam etmektedir.

Biletall.com’dan Kırşehir’e En Ucuz Otobüs Biletini Bul »

AŞIKPAŞA TÜRBESİ

Kırşehir’e gelince Aşık Paşa Türbesi’ni ziyaret etmeden geri dönülmeyeceğini de söylemeliyim. Aşıkpaşa, 13. yüzyılda yaşamış olan mutasavvuf şairlerimizden biridir. Aşıkpaşa vefat ettikten sonra, yeğeni ve Eratna veziri olan Alaaddin Ali Şah ruhi tarafından yaptırılan türbeye sene boyunca dua etmek ve iyi dileklerde bulunmak isteyen herkes gelmektedir. Bu türbe de şehir merkezinde olduğundan ulaşımı oldukça kolaydır.

ŞİFALI SULAR

Kırşehir, tarihi mekanları olduğu kadar şifalı suları ile de oldukça ünlü bir ilimizdir. Şehrin farklı bölgelerinde bulunan şifalı su kaynakları, üzerinde bulunduğumuz toprakların ne kadar değerli olduğunu bir kere daha bana hatırlatıyor.

KALEHÖYÜK ARKEOLOJİ MÜZESİ

Yazımın ilk başlarında bu şehrin tarih boyunca hareketli bir yerleşim yeri olduğundan kısaca söz etmiştim. Hitit Medeniyeti gibi köklü ve önemli bir uygarlık da bu toprakların ilk ev sahiplerinden biri olmuştur. Kalehöyük’ de bulunan Arkeoloji Müzesi mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir. Bu müze 2009’da Kırşehir Müze Müdürlüğü’ne bağlanmış olup, Kaman ilçesinde bulunan Çağırkan beldesinde yer almaktadır.  Kırşehir Müzesi ise, gerçekten çok önemli ilk çağ kalıntıları ile donatılmış bir müzedir. Şehrin tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dayandığı için bulunan kalıntıların ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlamamak mümkün değildir. Gönül ister ki bu ve bunun gibi müzelerimiz çok daha geniş çevrelerce duyulsun ve gelecek nesiller için hepsi ayrı önem taşıyan kültür yerleri arasında yerlerini korusunlar.

MUCUR YER ALTI ŞEHRİ

Buraya kadar gelmişken yine Mucur’a bağlı bir bölgede kalan Mucur Yeraltı Şehri mistik ve enteresan havası ile sizi hemen etkisi altına alacak bir mekan. Derinliği 7-8 metre olan bu yeraltı şehri, yumuşak kayaların oyulması ile meydana getirilmiştir. Bilimkurgu filmlerini andıran havası ile tam 42 odası olan yeraltı şehrinde; havalandırma bacaları, ibadet yerleri, ahırlar ve dehlizler yapılmıştır. Roma Dönemi sırasında savaşlardan, düşman baskınlarından korunmak amacı ile yapılan bu yeraltı şehri, Kırşehir’e yabancı turist gelmesini de sağlamaktadır.

SEYFE KUŞ CENNETİ:

Müze ve medrese gibi kapalı yerlerden çok açık hava turizmi ile ilgilenenler ise, Kırşehir’de bulunan Seyfe Gölü Kuş Cenneti’ni mutlaka görmelidirler. Şehir merkezine olan uzaklığı sadece 35 km olan bölge adeta cennetten bir köşedir. 187 tür kuş türüne rastlanan bu muhteşem güzellik, aynı zamanda 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak da kabul edilmiştir. Harika fotoğraflar çekebileceğiniz bölgede hem piknik hem de safari yapma olanağı bulabilir ve doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi kalıntılara da rastlayabilirsiniz.

KESİKKÖPRÜ KERVANSARAYI:

Merkezde yer alan Kesikköprü Kervansarayı ise, tahminen 1206 yılında yapılmış ancak bazı söylemlere göre Nureddin Cebrail bin Cacabey tarafından 1248’de yaptırılmıştır. Yapımında kesme taş kullanılan mekan geometrik motifleri ile göz doldurmaktadır. Son dönemlerde ne yazık ki harap halde olan yapıya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından el atılmış ve nihayet hak ettiği bakıma kavuşarak, ziyarete açılmıştır.